LEE MIN HO



Hallyu yıldızı olan Lee Min Ho(이민호), Kore'nin en popüler oyuncularından bir tanesi. Çoğu Türk Koreseverin ilk tanıdığı Koreli oyuncu. Çinlilerin de en sevdiği Koreli oyuncu. (Adamın, Çinlilerin en çok kullandığı sosyal medya platformu olan Weibo'da yaklaşık 30 Milyon takipçisi var, şaka değil!) Kısacası Kore'nin Kıvanç Tatlıtuğ'u. Dizi kadrosunda ismi görüldü mü konuya falan bakmadan hemen açıp izlenecek türden bir namca.

Ben önceleri pek sevmezdim kendilerini. Zira yakışıklılık sırasında diğer oppalara göre biraz geride kalabilir ama sempatikliği ve başarılı oyunculuğuyla beni kendine bağladı bir şekilde. Ben Ashton Kutcher'ı çok severim. Lee Min Ho'da da Ashton Kutcher'ımsı bir hava var.

Lee Min Ho, ayıptır söylemesi en güzel öpüşen adamdır benim gözümde. Yalan mı yani!


Boys Over Flowers (2009)



Lee Min Ho'yu tanıdığım ilk dizi. Her Korecanın izlemesi gereken, Lee Min Ho'nun kariyerinin dönüm noktası olan bu dizide Lee Min Ho, permalı saçları ve saftirik halleriyle diziyi renkli hale getirmişti.






Ancak bir Dom Yoo Ji hayranı olarak Gu Jun Pyo ile Dom Yoo Ji'yi kıyaslayacak olursam Dom Yoo Ji tabi ki ağır basar benim için.






Daha önceden bu diziden bahsetmiştim.

Bakınız: Boys Over Flowers





Stand By Me'siz olmaz



Personal Preference/ Taste (2010)







Kore'nin geleneksel evleri Hanok'ların tanıtıldığı bu dizide, Lee Min Ho bir mimar. İşi gereği Hanoklar hakkında bazı bilgiler edinmesi gerekiyor. Bu yüzden amacını belli etmeden özel yapım Hanok'ların birinde tek başına yaşayan, Lee Min Ho'yu gay zanneden, azıcık saftirik kızımız Son Ye Jin ile ev arkadaşı oluyor.
Lee Min Ho'nun BOF'taki çatlak öğrenci hallerinden sonra böyle aklı başında bir yetişkin rolünde olmasını başlarda insan yadırgıyor ama Lee Min Ho her haliyle güzel.



Bakınız: Dizideki tuvalet ve banyo sahneleri









Kim Tae Woo- Dropping Rain




My Heart Is Touched





City Hunter (2011)



Japon mangasından (çizgi romanından) uyarlanılarak yapılan bu dizi, Lee Min Ho'nun en sevdiğim dizisi.

Ben normalde aksiyon türündeki dizi ve filmleri izlerken uyurum. (evet, bayağı uyurum. Nasıl oluyor bilmiyorum ama oyuncular koşturup dururken ben uykuya dalıveriyorum.) Bu dizi ise izlediğim diğer aksiyon dizilerinin aksine gözlerimi dört açıp izlediğim bir dizi oldu. Çünkü kuru kuruya aksiyon yoktu. Aşk vardı, intikam vardı ve tabi Lee Min Ho vardı. Kore dizilerinin en sevdiğim özelliği de bu aslında. Her şeyin içine bir şekilde aşkı sıkıştırıveriyorlar. Bu da diziyi izlenir hale getiriyor.




Bu dizide Lee Min Ho'dan daha çok Lee Min Ho'nun babası rolündeki ajuşşi Kim Sang Joong dikkatimi çekmişti. Millet Lee Min Ho'yu eriye eriye izlerken, ben bu adamı eriye eriye izledim. Adam babam yaşında ama o ne karizmadır öyle. Gençken ne canlar yakmıştır kim bilir.

Dizide ülkesi tarafından ihanete uğrayan bu ajussi, intikam aşkıyla yanıp tutuşurken ölen yakın arkadaşının oğlunu (Lee Min Ho) da bu uğurda yetiştiriyor. Lee Min Ho ise babası sandığı bu adamın neden bu kadar nefretle dolu olduğunu anlamadan büyüyor. Kore'ye döndüklerinde ilk aşkı Nana (Park Min Young) ile tanışan Lee Min Ho, Kore'nin zenginden alıp fakire veren Robin Hood'u oluveriyor.

Dizinin kurgusu tek kelimeyle harikaydı. Kuzey-Güney ilişkisine değinilmişti. Bürokrasiye hafif bir dokundurma vardı.

Bu dizide Lee Min Ho çoğu sahnede dublör kullanmamış ve çekimler de hayli zor geçmiş. Dizinin yayınlandığı dönem başroller Lee Min Ho ve Park Min Young gerçek hayatta da sevgiliydiler. Ben sevdiğim Koreli oyuncuların çıkmalarına karşıyım. Hiçbir ünlü kimseyle çıkmasın, hepsi bekar gezsin, bekar ölsün! :)






Jonghyun- So Goodbye


Suddenly




Faith (2012)






Kore'nin uluslararası alanda meşhur olmuş oyuncularından olan Kim Hee Sun ile Lee Min Ho'nun birlikte rol aldığı bu fantastik-tarihi dizide, Lee Min Ho geçmişte yaşayan bazı doğa üstü güçleri olan bir asker. Zamanda yolculuk yapıp modern hayatta doktorluk yapan Kim Hee Sun'u yanına alır ve kendi diyarına götürür ve orada büyük işler başarırlar.





The Heirs (2013)




Kim Eun Seuk'un senaristliğini yaptığı, Lee Min Ho ile Park Shin Hye'nin de başrollerini paylaştığı bu dizi 2013 yılının en iyi dizilerinden biri oldu.

Ben Lee Min Ho'nun tekrardan bir okul dizisinde liseli rolü oynayacağını düşünmemiştim hiç. Üstelik de BOF'la çok yakın olan bu zengin çocuk rolünü. Park Shin Hye'yi hiç sevmem. Kız tüm yakışıklı ünlülerle dizi çekti. Belki de bu yüzden sevmiyorum.

Tüm Kim Eun Seuk dizilerinde olduğu gibi bu dizide de birden fazla kişinin ilişkisi konu ediliyor. İlişkilerin hepsi birbirinden güzel, ben hangisini izleyeceğimi şaşırdım.

Aslında bu dizide benim dikkatimi Kim Woo Bin çekmişti. O haşin tavırları bitirdi beni. Ben kolay kolay ikinci çocukları sevmem ama bu dizide Kim Woo Bin bambaşkaydı.





Aynı zamanda Kang Ha Neul ile daha sonra yıldızı Descendants Of The Sun'da parlayacak olan Kim Ji Won'un soğukkanlı aşkları da çok hoştu.


Ve bu diziye de bizimkiler el attılar. "Çilek Kokusu" bu diziden uyarlanmış. Ben birazcık izleyeyim dedim ama tahammül edemedim.




The Legend Of The Blue Sea (2016)






Gianna Jun gibi taş bir hatunla Lee Min Ho dizi çeker de güzel olmaz mı hiç!


Bu dizi modern hayatta bir deniz kızı hikayesini konu alıyor. Kore bu hikayeyi de kendi süzgecinden geçirip kendi kültürüyle bir güzel yoğurup aktarmış. Bu diziden sonra Koreli senaristlerin bol bol çocuk kitabı okuduklarına kanaat getirdim.

Çok uzatmaya gerek yok eğlenceli bir dizi. İzleyin kesinlikle.





Sevgili Lee Min Ho'nun hayatındaki yanlış tercihlerden (mesela Suzy) arınmış olarak karşımıza çıkması dileğiyle. :)


Onu izlemeyen kalmamıştır ama ben yine de sorayım;


Yoksa Siz Hala Lee Min Ho'yu İzlemediniz Mi?

Yorumlar